HÜKÜMET HALKIN VERDİĞİ MESAJI İYİ DEĞERLENDİRMELİ
Son günlerde talihsiz olayların yaşandığı bir süreçten geçmekteyiz. Taksim Gezi Parkı’nın yıkılmasını barışçıl gösterilerle protesto eden halka, polisin kontrolsüz ve orantısız bir biçimde güç kullanarak müdahalesi ülke olarak üzücü olayların yaşanmasına sebebiyet vermiştir. Bu tür bir müdahaleyi EGİAD olarak kınamaktayız. Hoşgörü ve demokrasi çerçevesinde yaklaşarak kolayca yönetilebilecek bu süreç ne yazık ki polisin ve İçişleri Bakanının olaylara toplum psikolojisini, strateji ve taktik anlayış gözetmeden yaklaşması nedeniyle tüm ülkeye yayılan kitlesel bir eylem dalgasına dönüşmüştür. Hükümetin bu krizi doğru yönetemediğini düşünmekteyiz. Demokratik yollardan seçilen hükümetimizin her düşünceden vatandaşının düşünce ve yaşam tarzına saygı duymasını ve hassasiyetle yaklaşmasını bekliyoruz. Toplumun haklı olarak direndiği konular, inatla değil bir hoşgörü fırsatı olarak değerlendirilmelidir.
Halk demokratik hakkını ve ifade özgürlüğünü kullanmıştır. Gelişmiş demokrasilerde halkın tepkisini ortaya koyacağı iki yer bulunmaktadır. Bunlardan biri sandık diğeri de meydanlardır. Birincisini kabul eden ve onun nimetlerinden yararlanan iktidarların ikincisini de içine sindirmesi ve sağduyulu davranması gerekir. Meydanlardaki tepkiler halkın kendisini yönetenlere mesaj vererek demokrasiye yaptığı ince ayarlardır. Demokratik haklarından birini kullanan halkın taleplerini dinlemek ve diyalog yolunu seçmek yerine şiddetli müdahale yolunu tercih etmek hükümet için talihsiz bir adım olmuştur. Son olaylar Türkiye’nin uluslararası kamuoyundaki imajına da büyük zarar vermiştir.
Hükümetin son olayları akıl ve sağduyu süzgecinden geçirerek değerlendirmesi gerektiğine dikkat çekmek isteriz. Halkın seçtiği bir iktidarın halkın istemediği bir şeyi halka rağmen yapması söz konusu olamaz, demokrasi çoğunluğun azınlığa hükmetmesi değil, tam tersi azınlığın haklarının korunması ve isteklerine saygı duyulması demektir. Çevrenin korunması konusundaki sorumluluğu ve hassasiyeti toplumun tüm kesimlerinin birlikte paylaşmaları, demokratik haklarını kullanan vatandaşların da kamu mallarına, ev ve işyerlerine zarar vermekten kaçınmaları gerektiğini düşünmekte ve EGİAD olarak bu görüşümüzü tüm kamuoyuyla paylaşmayı bir görev bilmekteyiz.