HÜKÜMET HALKIN VERDİĞİ MESAJI İYİ DEĞERLENDİRMELİ

EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya, Taksim Gezi Parkı’nın yıkılmasını barışcıl gösterilerle protesto eden halka polisin kontrolsuz ve orantısız birbiçimde güç kullanarak müdahalesini kınadıklarını belirterek “hoşgörü ve demokrasi çerçevesinde yaklaşarak kolayca yönetilebilecek bu süreç ne yazık ki polisin ve İçişleri Bakanının olaylara toplum psikolojisini, strateji ve taktik anlayış gözetmeden yaklaşması nedeniyle tüm  ülkeye yayılan kitlesel bir eylem dalgasına dönüşmüştür. Hükümetin bu krizi doğru yönetemediğini düşünüyoruz. Demokratik yollardan seçilen hükümetimizin her düşünceden vatandaşının düşünce ve yasam tarzına saygı duymasını ve hassasiyetle yaklaşmasını bekliyoruz. Toplumun haklı olarak direndiği konular inatla değil bir hoşgörü fırsatı olarak degerlendirilmelidir.” dedi.

EGİAD Başkanı Seda Kaya halkın demokratik hakkını ve ifade özgürlüğünü kullandığını belirterek “Gelişmiş demokrasilerde halkın tepkisini ortaya koyacağı iki yer bulunmaktadır. Bunlardan biri sandık diğeri de meydanlardır. Birincisini kabul eden ve onun nimetlerinden yararlananan iktidarların ikincisini de içine sindirmesi ve sağduyulu davranması gerekir. Meydanlardaki tepkiler halkın kendisini yönetenlere mesaj vererek demokrasiye yaptığı ince ayarlardır. Demokratik haklarından birini kullanan halkın taleplerini dinlemek ve  diyalog yolunu seçmek yerine şiddetli müdahale yolunu tercih etmek hükümet için talihsiz bir adım olmuştur. Son olaylar Türkiye’nin uluslararası kamuoyundaki imajına da büyük zarar vermiştir.” dedi.

EGİAD’dan yapılan açıklamada hükümetin son olayları akıl ve sağduyu  süzgecinden  geçirerek değerlendirmesi gerektiğine dikkat çekildi ve “halkın seçtiği bir iktidarın halkın istemediği bir şeyi halka rağmen yapması söz konusu olamaz, demokrasi çoğunluğun azınlığa hükmetmesi değil, tam tersi azınlığın haklarının korunması ve isteklerine saygı duyulması demektir” denildi. EGİAD Başkanı Seda Kaya çevrenin korunması konusundaki sorumluluğu ve hassasiyeti toplumun tüm kesimlerinin birlikte paylaşmaları, demokratik haklarını kullanan vatandaşların da kamu mallarına, ev ve işyerlerine zarar vermekten kaçınmaları gerektiğini söyledi.