BLOCKCHAIN EGİAD GÜNDEMİNDE
Son dönemde iş ve teknoloji dünyasında yer bulan Blockchain EGİAD’ın da gündeminde yer aldı.
Blockchain teknolojisini öğrenmek ve iş dünyasına yansımalarını değerlendirmek için bir bilgilendirme semineri düzenleyen EGİAD, konunun uzmanı olarak IBM Türkiye Finans Sektörü İş Geliştirme Lideri Simge Alpargun’u ağırladı.
Artık bilgiye sahip olanın güce sahip olacağını belirten Başkanı Aydın Buğra İlter, “Bilginin önemine değinerek, bilgiye sahip olan ve bilgiyi şekillendirmeyi becerebilenlerin geleceği şekillendireceğini ifade etti.
Bilginin adaletli olarak dağılmamasının gelecekte dijital diktatörlüklerin oluşumuna neden olacağını, karar oluşturmak için gerekli olan bilgilerin birçok kurum ve vasıta arasında dağıtılması gerektiğini, merkezileştirilmiş bilgi işleme sistemlerinin dijital diktatörlüklerine yol açacağını belirten İlter, Her satırı bir önceki satırının doğruluğunu kriptografiyle güvence altına alan, açık ve dağıtık bir nevi defter olan blok zinciri, gelecek bilgi yönetim sistemlerinin en büyük değişimi olabilecektir. Bu defterde yazılanları değiştiremiyorsunuz. Dolayısıyla iki grup arasında gerçekleşen her türlü işlemin kaydını verimli, doğrulanabilir ve kalıcı bir şekilde tutabiliyorsunuz. Sigorta poliçeleri, kira sözleşmeleri, müşteri verileri, aklınıza gelebilecek her kaydın, dağıtık yapının verdiği ‘bozulmama’ güvencesiyle saklanabileceğini düşündüğünüzde blockchain’in dönüştüreceği kavramların ve iş modellerinin sayısında bir sınır olmadığı sonucuna da kolayca ulaşıyorsunuz” dedi. Tüm dünyayı dönüştürücü etkiye sahip bu teknolojiyi sahiplenen ve yatırımlarını bu teknolojinin dünyadaki merkezi haline gelme vizyonuyla hareket eden ülkelerin gelişmelerin gerisinde kalmayacağına dikkat çeken EGİAD Başkanı İlter, “Başta yazılım olmak üzere pek çok alanda yeni beyinlere, girişimcilere hakimiz. Bu beyinleri bir araya getirerek bu alanda büyük bir adım atılabilir. Devlet ya da özel sektör dikkatini, yönünü bu alana çevirmelidir” dedi.
Günümüzde yıkıcı teknolojilerin oyunun kurallarını değiştirdiğini ifade eden EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Buğra İlter, “Ekonomi ve teknolojinin kesiştiği yerde bulunan blok zinciri (blockchain) teknolojisi de bu yıkıcı etkiyi göstermeye aday. Bu kapsamda, finansal teknolojinin de yalnızca ekonomistler, mühendisler ya da bankacılık uzmanları tarafından değil tüm iş dünyası tarafından da bu büyük değişimin çok dikkatle takip edilmesi gerektiği bir gerçektir” dedi
Dijital para birimlerinin, ödeme aracı mı, yatırım aracı mı, utility mi yoksa security mi olduğu, nasıl vergilendirileceği gibi konuların bir balon olup olmadığının tartışıldığını hatırlatan İlter, “Şirketlerin ve girişim fikirlerinin ICO ile fon yaratmaya başladığı bu dönemde, pozisyon alabilmek için durup bir düşünmemiz gerekiyor. Esasen, kripto paraların varlığının bu denli önem kazanmasının en büyük gerekçelerinden biri, teknolojinin alt yapısı olan blok zinciri teknolojisidir. Blok zinciri teknolojisi aslında sadece dijital para birimlerinden ibaret bir kavram olmayıp çok faklı kullanım alanlarına yayılmaktadır. Bu alanlardan biri de akıllı sözleşmeler (smart contracts) olacaktır” diye konuştu.
Bankaların ve aracı kurumların kapalı merkezi sistemler kullandığını, blok zincirinin ise bu ihtiyaçlara karşılık olarak herkese açık, şeffaf, merkezi olmayan, ara yapılara ihtiyaç duymayan bir çözüm önerdiğini dile getiren İlter, sözlerini şöyle sürdürdü; “Akıllı sözleşmeler, şu anda kullanımda olan geleneksel sözleşme yapılarına karşı çeşitli avantajlar sunmaktadır” dedi. EGİAD Başkanı İlter Akıllı Sözleşmeler döneminin başladığını belirterek Akıllı Sözleşmelerin sunduğu avantajlar şöyle sıraladı.
- Akıllı sözleşmeler genel olarak manuel yürütülen süreçleri otomatize ettiklerinden dolayı iş akışlarına hız kazandırabilecektir.
- Akıllı sözleşmelerin merkezi bir yapı yerine ağ üzerinde dağınık olarak uygulanması manipülasyon, yerine getirilmeme gibi riskleri azaltacak veya yok edecektir.
- Akıllı sözleşmeler, güven amaçlı banka, aracı kurum, escrow (edimin ileri bir tarihte yapılmasını güvence altına alma) işlevli aracı kurumlara duyulan ihtiyacı azaltacaktır.
- Akıllı sözleşmeler, daha az insan girdisine/takibine ihtiyaç duyması ve aracı kurumlara daha az bağımlı olmasından dolayı daha düşük maliyetli olacaktır.
EGİAD’ın konuğu olarak iş dünyasıyla biraraya gelen IBM Türkiye Finans Sektörü İş Geliştirme Lideri Simge Alpargun ise, bir zamanlar Bitcoin girişimcilerinin son derece teknik ve anlaşılması zor görünen dünyasıyla sınırlı olan Blockchain teknolojilerinin, ticaret dünyasının ilgi odağı olduğunu belirtti. Sektör liderlerinin 10 yıl veya daha uzun bir süre içinde iş dünyasına yön vermesi beklenen bu teknolojiyi kaçırmak istemediğini dile getiren Alpargun, “Blockchain’lerin yaygın olarak bilinen hali olan dağıtık hesap defterlerinin (distributed ledger), birçok işletme için dünyanın her yerine yayılmış, uzun ve karmaşık tedarik zincirleri de dahil olmak üzere çeşitli piyasa ortamlarında işlemlerin güvenliğini, şeffaflığını ve verimliliğini artırmaya yönelik olağanüstü potansiyeli bu cazibenin önemli bir unsuru olarak görülüyor. Bugün Michigan’daki bir otomobil yedek parça bayii, Asya’daki bir üreticinin ödemeyi göndermesi için haftalarca bekleyebiliyor. Bu süre içinde bu ödemenin, üreticinin muhasebe departmanından bölgedeki bankaya, oradan bankanın genel merkezine ve sonra da karşı tarafın bankasına gitmesi gerekiyor. Ödeme nihayet otomobil bayiinin alacak hesaplarına ulaşıncaya kadar, birçok büyük defter, farklı yönlendirme numaraları ve pek çok aracı sürece dahil oluyor. Bu süreç içinde taraflardan herhangi birinin bir sorusu olursa, dönüp evraklara bakılması, sesli mesajlar bırakılıp yanıtlanması ve özel veri tabanlarına başvurulması gerekiyor. Buradan yola çıkılacak olursa, Blockchain teknolojisinin bu kadar ilgi görmesi sürpriz değil. Dağıtık büyük hesap defterleri bu tür işlemlerin tüm taraflarda tamamen şeffaf bir biçimde birkaç dakika içinde tamamlanmasını sağlıyor. Yerel bir vergi dairesi denetime geldiğinde işletme onlara ne zaman, hangi tutarlarda ödeme yapıldığını net olarak gösterebilecek. Alıcı yanlış bir SKU (stok bulundurma birimi) gönderildiğini belirtirse, hem alıcı hem de satıcı firma sevkiyatın yapılıp yapılmadığını ve ne zaman yapıldığını görmek için işlem kaydını açabilecek” dedi. Bir işletme yapısını temsil eden, kendi kendini yöneten yazılımların bir parçası olan akıllı sözleşmelerin kulağa romandan bir kesit gibi gelebildiğini vurgulayan Simge Alpargun, “Ancak kurgu olmayan bu teknoloji, 10 yıldan daha kısa bir süre içinde iş yapış biçimlerinde yerini alacak. Sözleşme faaliyetlerinin otomatikleştirilmesi, manuel bir müdahale olmadan yasal ve diğer düzenlemelerin uygulamaya geçirilmesiyle işlerin daha verimli yürütülmesini sağlayabilecek. Akıllı sözleşmeler, oluşturuldukları andan itibaren verilerinin değiştirilememesi veya silinememesine bağlı olarak değişmezlik kavramına dayalı olması nedeniyle kişi unsurunun bilerek ya da bilmeden sürece katabileceği taraflılığı ve yanlılığı da azaltacak diye konuştu.