Otomotiv Sektörü EGİAD’daydı

Tekerleğin icadıyla başlayan otomotiv sektörü 5 bin yılda Dünya’nın en büyük ekonomileri arasında yerini aldı.

M.Ö 3 bin yılında tekerleğin icadıyla başlayan otomotiv sektörü; yedek parça, akaryakıt, servis, sigorta, ulaşım gibi sektörlerle olan yakın ilişkisi nedeniyle ekonominin en önemli lokomotif dalı olma özelliği taşımakta. Hatta gelişmekte olan ülkeler için adeta “anahtar” sektör olarak tanımlananan, son dönemde üretime geçilen elektrikli otomobiller sayesinde de tüm dünyada büyük bir ivme kazanan en önemli sektörlerin başında gelmekte. Otomotiv sektörü özellikle son yıllarda ihracat sektörü konumuyla yaklaşık yarım milyon kişiye iş imkânı sağlamakta. Bütün bunların yanındaysa global değişimlere ayak uydurmaya çalışıyor; alternatif enerjili araçlar, emisyon, yakıt tasarrufu, otonom araçlar gibi konularda ciddi araştırma ve yatırımlar yapmakta. Sonuç olarak da önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu sektörde %50 oranında bir büyüme öngörülürken, EGİAD da sektörü değerlendirmeye aldı. Renault Mais Türkiye Ceo’su Dr. Berk Çağdaş’ı ağırlayan iş örgütü, “21. yy’da Otomotiv Sektöründe Değişim Trendleri, Talep Yapısı ve Sektör Dinamiklerinin Türkiye Açısından Değerlendirmesi” başlıklı bir toplantıyla sektörü iş dünyasının değerlendirmesine açtı. Toplantıya, EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter ev sahipliği yaparken Renault Mais Türkiye Ceo’su Dr. Berk Çağdaş konuk konuşmacı olarak katıldı.

Otomotiv Sektörü Ekonominin Can Suyu

Açılış konuşmasını yapan EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter, Türk otomotiv sektörünün ekonomi için yarattığı önem ve katkıya vurgu yaptı. İlter, Dünya ekonomisinin yaklaşık %5’ini oluşturan otomotiv sektörünün demir-çelik, petro-kimya, cam, plastik, tekstil ve elektronik gibi sektörlerle direk; tedarikçi olarak da tarım, turizm, savunma, ulaştırma, alt yapı ve inşaat gibi sektörlerle bağlantılı iş yapmasıyla ekonominin can damarını oluşturduğunu dile getirdi. Pazarın büyüklüğü ve artan değerine değinen İlter, “Türkiye’de otomotiv sektörü, ilk 3 büyük sektör olmanın yanında, 60 yıllık bir geçmişe sahip çok değerli bir sektördür. 2017 yılı sonu itibari ile otomotiv endüstrisi Türkiye’nin toplam ihracatından %18’ini gerçekleştirmekte olup, 12. yıldır en çok ihracat gerçekleştiren sektördür. Geçen yıl Türkiye’nin toplam ihracatı %10 artarken otomotiv endüstrisi yaklaşık %20 artış göstermiş olup, en büyük dış ticaret fazlasını veren 2. sektördür. Bu kapsamda otomotiv ana sanayi ve otomotiv yan sanayinin Türkiye için önemi biliyor ve gelişen teknoloji ve trendlere Türkiye sanayisinin de ayak uydurmasını arzu ediyoruz” dedi.

Gelecek Elektrikli Otomobil Teknolojisinde

Renault Mais Türkiye Ceo’su Dr. Berk Çağdaş ise, dünya devlerinin önüne elektrikli araçlarla geçilebileceğinin altını çizerek, “20. yüzyılın sonlarından bugüne dek başdöndürücü bir hızla gelişen teknoloji, insan hayatının her noktasında olduğu gibi ulaşımında da köklü değişikliklere neden oluyor. Renault gibi otomotiv sektörünün en önemli oyuncularından olan bizler de mobilite kavramını farklı bir boyuta taşıyoruz. Artık otomobil bir noktadan diğerine kullanılan vasıtadan çok daha fazlasını ifade ediyor. Seyahat ederken vakti değerli kılmak adına mobilitede önemli bir dönüşüm yaşanıyor ve otomotiv sektörünün geleneksel dinamikleri baştan aşağı yenileniyor. Otonom sürüş ve internet bağlantılı teknolojilere geçiş çok yakında. Artık otomotiv müşterileri yalnızca “sürücüler” değil. Mobilite kavramı içinde yer alan herkes müşterimiz. Diğer taraftan dünyamızı tehdit eden çevre kirliliğini azaltmak üzere, otomotiv sektörünün geleceğinin elektrikli otomobil teknolojisinde olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Otomotiv sektörünün dönüşümünde rol oynayacak ve bu yeni teknolojiyi temel alan sürücüsüz taksiler, sürücüsüz kurye hizmetleri, araç paylaşımı gibi farklı mobilite hizmetleri paralelinde şehirleşmeyi de farklı bir boyuta taşıyor” dedi.