İzmir Yaşam Kalitesiyle Atağa Geçti
Son yıllarda İzmir’in sanayileşme süreciyle yükselen bir ivme kazandığını ve hızlı bir göçe maruz kaldığı gerçeğinden yola çıkan EGİAD Ege Genç İşadamları Derneği, uluslararası danışmanlık şirketi Mercer ile ortak bir çalışma gerçekleştirerek “İzmir’in Yaşam Kalitesi, Yaşam Maliyeti ve Ücretlerini” raporlaştırdı. İzmir’e diğer şehirlerden bir işgücü göçü olduğunun dikkate alındığı rapora göre, İzmir, İstanbul’a göre yüzde 12 daha iyi ‘Yaşam Kalitesi’ne sahip. Bunun yanı sıra İzmir, İstanbul’dan yüzde 10 daha ucuz bir şehir olarak karşımıza çıkmakta.
İzmir için ilk kez gerçekleştirilen ayrıntılı araştırmayı bir basın lansmanıyla açıklayan EGİAD, kent için yine bir ilke imza atmış oldu.
İzmir Ticaret Odası ve BASİFED’in işbirliği, İzmir Ticaret Odası Başkan Vekili Emre Kızılgüneşler ve EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter’in ev sahipliği yaptığı lansmana, Mercer Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin, Mercer Türkiye MCG (Multinational Client Group) Strateji Yöneticisi Kürşat Tayfur, Kariyer Danışmanlık Hizmetleri Danışmanı Can Suntay konuşmacı olarak katıldı.
İzmir Türkiye’nin Kaliforniya’sı Olabilir
Toplantının açılış konuşmasını yapan EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter, yeni yatırımlarında rotayı İzmir’e çeviren şirket sayısında dikkat çekici bir artış bulunduğunu vurgulayarak, “Bu trendi İzmir’i Türkiye’nin Kaliforniya’sı haline getirmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Amaç yaşanacak şehir olarak bilinen İzmir’in ‘Çalışılacak ve iş yapılacak şehir’ imajını da güçlendirmektir. Uluslararası ve ulusal ölçekte şirketlerin operasyon merkezlerini ve bazı iş birimlerini İzmir’e taşıma kararı almaları sevindirici gelişmeler. Onları izleyecek başka firmalarla iş ve yaşam alternatifi olarak İzmir’in çehresinin ve kent dokusunun hızla değişmesi söz konusu. Bizler de EGİAD olarak bu sürece katkı koyabilmek adına, dünyada belli başlı kentler için hazırlanmış Yaşam Kalitesi, Yaşam Maliyeti ve Ücretler Araştırmalarının MERCER firması işbirliği ile İzmir için de yapılmasını sağladık. Böylelikle hem İzmir ile ilgili tüm dış tanıtım faaliyetlerinde kullanılabilecek sağlam doneleri elde etmeyi hem de İzmir’e yerleşmek, yatırım yapmak veya iş yapmayı planlayan kişi ve kuruluşlara yön gösterici olabilecek en güncel belirli parametrelerin kamuoyuyla paylaşılmasını amaçladık” dedi.
İzmir’in girişimcilik ve inovasyon alanında büyük bir potansiyeli olduğunu söyleyen İlter, “Şehirlerin, iş dünyası ve inovasyon için ekosistem olarak anıldığı günümüzde ülkelerden değil, global şehirlerden bahsedilmektedir. Şehirlerin gücü, barındırdığı yetenekler, iş aktivitesi ve fırsatları, yeni iş ve yetenekler açısından taşıdığı imkan ve potansiyeller, sosyal ve kültürel açıdan stabilite, refah seviyesi ve kültürel çeşitliliği ile ölçülmektedir. Bizler de içerisinde olduğumuz yıkıcı inovasyon çağında, İzmir’in, global sermaye, şirketler, yetenek ve yeni fikirleri kendine çekmesi adına neler yapılması gerektiğini düşünmeliyiz. Bölgedeki teknoparklar, sanayi bölgeleri, insan kaynaklarındaki çeşitlilik, çok kozmopolit olmayan şehir yapısı, kente farklı fırsatlar sunuyor. Sanayi 4.0 açısından birçok yerli ve yabancı şirketin yatırımda İzmir’i tercih ettiğini, birçok firmanın da sürdürülebilirlik hedefiyle üretim ve yönetim birimlerini şehre kaydırdığını görmekteyiz. İstanbul’dan İzmir’e ciddi bir göç bulunmakta. Göç profilinin önemli bir kısmı serbest çalışan, ev ofisinden işini idare edebilen, yüksek eğitimli ancak işini İzmir’e taşımadığı için şehrin ekonomisine daha düşük katkısı sağlayan profilden oluştuğunu düşünüyoruz. Biz yatırımları da şehre çekmeyi hedefliyoruz. İzmir’in ihraç ettiği birçok beyin var. Önce o beyinleri şehre geri çekmek istiyoruz. 30-45 yaş arası iyi eğitimli beyaz yakalı profili hedefliyoruz. Hazırlattığımız rapora göre, bir beyaz yakalının en büyük gideri olan özel okul ücretleri İzmir’de yüzde 40 daha düşük. Yeni girişimleri ve genç beyinleri şehre çekerek cazibe merkezi olmak adına çalışmalıyız” diye belirtti.
Firmaların sağlık, varlık ve kariyer alanlarındaki ihtiyaçlarını yönetmeleri için teknoloji odaklı çözümler sunan Uluslararası Danışmanlık Şirketi Mercer’in Türkiye Genel Müdürü Dinçer Güleyin ise, İzmir’in son yıllarda Türkiye’nin yükselen yıldızı olarak hem iş hem de sosyal boyutuyla bir çekim gücü kazanmaya başladığını belirtti.
Mercer’ın Ege Genç İş Adamları Derneği için yaptığı bu özel araştırmada çalışanlar açısından İzmir ve İstanbul’u kıyasladıklarını belirten Güleyin, çalışılacak şehirler arasında İzmir’in cazibesini artırdığına dikkat çekti. Güleyin raporu şu şekilde özetledi: “İzmir İşgücü Göstergeleri Araştırması’na göre, İzmir’e yapılan iş başvurularının sayısında önemli derecede artış gözlemleniyor ve bunun yaklaşık yüzde 60’ını İstanbul’dan gelen başvurular oluşturuyor. Bu verilerden yola çıkan Mercer, iki şehrin hangi açılardan farklılaştığını ve pahalılık seviyelerini araştırdı. Çalışma kapsamında, ‘Yaşam Maliyeti’ ve ‘Yaşam Kalitesi’ kategorilerinin yanı sıra, iki şehir için benzer özelliklerdeki evlerin kira farklılıkları, benzer eğitim veren özel okulların senelik bedelleri ve çalışan işgücünün baz ücret ve bonusların dahil edildiği toplam nakit ücretleri de karşılaştırıldı” dedi.
İZTO’dan “Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi” müjdesi
İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler de çok sektörlü bir yapıya sahip olan İzmir’in sadece tatil amaçlı ve emekliliğin geçirileceği bir kent değil, çalışılmak istenen dinamik, yaşanabilir bir kent olduğunu vurguladı. Son dönemde İstanbul’dan İzmir’e yoğun nitelikli bir beyin göçünün olduğuna dikkat çeken Kızılgüneşler, “İzmir için yaşamak kadar üretmenin de keyifli olduğu bir kent, mutlu insanların kenti desek yanlış söylemiş olmayız” dedi.
Oda olarak girişimciliğe özel önem verdiklerini de kaydeden Kızılgüneşler, pek çok ülkenin politikalarını inovasyon yaratarak büyüme üzerine kurduğunu belirterek, İZTO olarak da eski hizmet binalarında Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi kurmayı planladıklarını söyledi. Kızılgüneşler, “Bugünün girişimcisi, yarının başarılı bir işletmesi, küçük gibi gözüken hamleler ile büyüyerek ülke ekonomisini sırtlayan bir kentin yapı taşları olabilir. İzmir’in girişimcilik ve inovasyon kentine dönüşümü vizyonumuz ile girişimcilik alanındaki çalışmalara Odamızca özel önem veriliyor. Genç girişimcilerle yatırımcıları aynı çatı altında biraraya getirecek merkezimiz için büyük heyecan duyuyoruz” diye konuştu.
İzmir, İstanbul’a göre ortalama yüzde 10 daha ucuz bir şehir
İzmir ve İstanbul’un karşılaştırıldığı ‘Yaşam Maliyeti’ kapsamında, evde yeme-içme, alkol ve tütün, ev gereçleri/ürünleri, kişisel bakım, giyim ve ayakkabı, ev hizmetleri, kamu hizmetleri, ev dışı yeme-içme, ulaşım ile spor ve eğlence kategorilerinde yaklaşık 200 ürünün fiyatları karşılaştırıldı. Araştırmanın sonuçlarına göre; İzmir Yaşam Maliyeti’nde İstanbul’a göre yaklaşık yüzde 10 daha az pahalı bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle kişisel bakım (kozmetik ürünleri, sağlık ürünleri, güzellik merkezleri ve kuaför), ev hizmetleri (ev temizliği ve bebek bakımı, kuru temizleme ve ütü hizmetleri), kamu hizmetleri (elektrik, su, doğalgaz, telefon hattı kullanımı) ve spor/eğlence kategorilerinde ise yüzde 20 daha ucuz olduğunu gözlemleniyor.
İzmir’de yaşam kalitesi İstanbul’a göre yüzde 12 daha yüksek
İzmir ve İstanbul arasındaki ‘Yaşam Kalitesi’ karşılaştırması, Mercer’ın dünya genelinde gerçekleştirdiği araştırmanın kriterlerine göre değerlendirildi. Politik ve sosyal ortam, ekonomik ortam, sosyo-kültürel ortam, sağlık ve sıhhi temizlik, kamu hizmetleri ve ulaşım, dinlenme/eğlenme, tüketim ürünleri, konaklama ve doğal ortam kategorilerinin altında 39 faktör göz önünde bulunduruldu. Araştırmanın sonuçlarına göre, İzmir’in yüzde 12 oranında İstanbul’dan daha yüksek Yaşam Kalitesi’ne sahip olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle İzmir’i yaşamak için tercih etme nedenlerinin başında; politik ve sosyal ortam (Güvenlik, suç işlenme oranları), sağlık ve sıhhi temizlik ve doğal ortam kategorileri geliyor.
İzmir’de özel okullar daha ucuz
İzmir’de ilköğretim ve lise kapsamında yer alan yerel özel okul maliyetleri, İstanbul’da yer alan benzer okullara göre ortalama yüzde 35 oranında daha ucuz. Araştırmanın sonuçlarına göre, İzmir ve İstanbul’un benzer semtlerindeki kira oranlarında da önemli farklılıklar bulunuyor. İzmir’de kiralar İstanbul’a göre yaklaşık yüzde 50 daha ucuz.
İzmir’de baz ücret daha düşük; ancak yaşam maliyeti de düşük
Mercer aynı zamanda her yıl Nisan – Eylül ayları arasında gerçekleştirdiği Ücret Araştırmaları (TRS) veri tabanındaki bilgilerden de faydalanarak muhtelif sektörlerden şirketlerin katılımıyla bölgesel ücret karşılaştırması yapıyor. Bu araştırmanın İzmir sonuçlarına göre; gerek İzmir’i cazip bulan beyaz yaka çalışanlar, gerek istenen çalışan profilini kurumuna çekmek isteyen işverenler İzmir’de ‘Yaşam Kalitesi’ ile ilgili net bir fark ortaya çıkıyor. İzmir’de baz ücret seviyesi İstanbul’a göre ortalamada yüzde 11 oranında daha düşük olsa da İzmir’in yaşam maliyeti de aynı oranda düşük. İstanbul’a göre kira bedelleri ve okul masrafları yüzde 30 ile yüzde 50 arasında daha uygun. Rapora göre, İzmir Yaşam Kalitesi’nin yüzde 12 oranında daha yüksek olduğu göz önüne alındığında, çalışan maaşı İstanbul’a göre düşük gibi gözükse de çalışan gözünde İzmir’in cazibesini net bir şekilde artırıyor.
İşverenler ise iyi bir ücretlendirme politikası aracılığıyla artık daha kalifiye çalışanı kurumuna çekme şansı yakalıyor. Ücret seviyelerinde göze çarpan diğer bir konu ise, ücret farklarının müdür ve üst düzey yönetici rollerinde yaklaşık yüzde 10’larda olurken, uzman seviyesine inildiğinde aradaki farkın yüzde 15 ile 20’lere çıkması. Aynı zamanda Mercer’ın her yıl yaptığı genel sektör ücret araştırmalarına göre, toplam ücret paketi göz önüne alındığında bu pozisyonlar için İzmir’de ücretin yanı sıra çalışanlara sunulan yan hakların geliştirilmesi gerekliliği de göze çarpıyor.
Mercer Hakkında
İnsan Kaynakları Yönetimi konusunda lider danışmanlık şirketi olan Mercer, 40’tan fazla ülkedeki organizasyonu ve 20 bin çalışanıyla 25 binden fazla müşterisine hizmet vermektedir. Mercer, danışmanlık verdiği firmalara; insan kaynakları stratejilerini ve sistemlerini oluşturmaları, politika ve programlarının etkinliğini anlamaları, geliştirmeleri, ölçmeleri ve uygulamaları konusunda hizmetler sunar. Mercer danışmanları, firmalara ayrıca çalışanlarıyla ilgili ücret ve yan haklar (sağlık, emeklilik vb) konularında veriler sağlar ve de bu hakların oluşturulması ve yönetilmesini içeren çözümler sunar.
Mercer aynı zamanda tüm dünyada ve Türkiye’de birçok şirkete aktüeryal yöntemlere ve kurallara uygun olarak maliyet ve yükümlülük hesaplanmasında ve raporlanmasında danışmanlık hizmeti verir. Küresel ekonominin bir uzantısı olarak, şirket satın almaları ve birleşmelerinde kıdem tazminatı karşılıklarının değerlemesi ile birlikte diğer yan fayda paketlerinin de aktüeryal değerlemesinde yerel ve global çözümler sunar.
Dünya çapındaki tecrübesini lokal platforma uygulayan Mercer, tüm süreci müşterilerinin iş stratejisi doğrultusunda geliştirir ve uygular. Uluslararası ve büyük lokaller başta olmak üzere birçok firmaya danışmanlık veren Mercer, Marsh & McLennan Companies, Inc. iştirakidir.