EGİAD’ın Gündemi Ekonomi ve Dış Ticaret Oldu
Gündemi yakından takip eden EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, Alternatif Bank yetkilileri ile gerçekleştirdiği “Ekonomi Gündemi & Dış Ticaret” Webinarı ile üye iş insanları için ekonomiyi masaya yatırdı. Etkinlikte ekonomi alanında, “Aşılama Sonrası Büyüme Beklentileri – Asimetrik Riskler, Türkiye Finansal İstikrar Büyüme İkilemi, 2021 Küresel ve Türkiye Ekonomisi Beklentileri” başlıklarını ele alan EGİAD; dış ticaret kapsamında ise, “Türkiye Dış Ticaretindeki Gelişmeler, İhracatın Finansmanında Kullanılabilecek Finansman Kaynakları, Dış Ticarette Karşılaşılan Riskler ve Bunları Minimize Etme Yöntemleri, Dış Ticaret Mevzuatında Güncel Durum” başlıklarını ele aldı.
Etkinliğe Alternatif Bank Baş Ekonomisti Serdar Şenol, banka yetkilileri Yusuf Hacıibrahimoğlu, Kerim Kılıç katılım gösterdi. EGİAD üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte açılış konuşmasını yapan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, 2020 yılının Covid-19 kabusuyla geçtiğini hatırlatarak, milyonlarca insanın hastalığa yakalanıp kayıplar yaşadığı, vaka sayılarının hızla artışını sürdürdüğü, tüm dünya insanlığının sarsıldığı bir dönemden geçildiğine dikkat çekti. Pandemi felaketi karşısında, insanların sağlığının yanında, dünya ekonomisinin de ciddi darbeler aldığını vurgulayan Aslan, “Genel bir bakış açısıyla COVID-19’a karşı geliştirilen aşıların başarısı, 2021 yılında dünyada ekonomik gelişmelerin belirleyicisi olacak. Küresel ekonomik büyümenin 2021’de toparlanacağı beklentisine rağmen, bu toparlanmanın gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere yansıyabilmesi için gelişmiş ülkelerin bu ülkelere ekonomik ve sosyal desteklerinin devam etmesi ve tüm ülkelerin de ekonomi politikalarını pandeminin şartlarına göre revize etme konusunda esnek olmaları gerekiyor” dedi. 2020 yılındaki tüm olumsuzluklarının ardından, yapılan değişikliklere de değinen Aslan, “Son çeyrekte Hazine ve Maliye Bakanı değişikliğinin ardından Merkez Bankası’nın politika faizini artırmasını olumlu algılayan piyasa, bir anlamda yükseliş havasını yakaladı. Yapılan iyileştirmelerin, yapısal reformlarla desteklenmesi halinde kalıcı iyileşmeler sağlanacaktır. Uzunca bir süredir, ekonomi gündemimizin en üst düzeyinde enflasyonla mücadele konumuz var. Açıklanan rakamlar yıllık enflasyonun %15’e geldiğini gösteriyor. Bunun 5 puana yakını gıdadan, 3-3.5 puanı da ulaştırmadan kaynaklanmakta. Sadece bu iki kalemin enflasyonun yarısını oluşturduğunu görüyoruz. Dolayısıyla kur geçişkenliği, atalet, beklentilerin yönetilemeyişi elbette çok kritik ve önemli bir kısmı da para politikası alanına girmektedir. Fakat para politikası ne yaparsa yapsın çözemeyeceğimiz gıda enflasyonu gibi konular var. Enflasyona dair mücadeleyi yalnızca TCMB kapsamında düşünemeyiz, geniş bir perspektifte çözüme ihtiyaç var. Yaklaşık üç aydır Merkez Bankası’nın atması gereken tüm adımları, sözel yönlendirme de dahil, son derece kararlı ve özenli bir şekilde attığını görüyoruz. Bu gerekli ama yeterli mi?” diye konuştu.
Alternatif Bank Baş Ekonomisti Serdar Şenol ise, pandemi süreci sonrasında ekonomideki gelişmeleri, finansal açıdan oluşabilecek fırsat ve riskleri değerlendirdi. Şenol, “Reform çalışmaları var. Bu konuda önemli adımlar atılıyor. Bu performansın devam etmesi bence önümüzdeki dönemde, aylarda istediğimiz sonuçları almakta yardımcı olacaktır” dedi. Şenol, “Corona virüs sürecinin belirli olduğu 2020 yılı geride kalırken, 2021 yılının özellikle ilk yarısında, 2020 yılına benzer bir performans beklenmekte. Büyüme eğilimi dengesiz bir dağılımı beraberinde getirirken gelir dağılımında sorunların derinleşmeye devam ettiğini göreceğiz. Bu nedenle de aslında ekonomiye verilen desteklerin bir sürede daha devam etmesi gerekebilecek. 2021 yılının sonlarına doğru artık parasal ve mali genişleme süreçlerinden çıkışın da bir ölçüde akıllara gelmeye başlayacağı bir döneme yaklaşabileceğiz. Gelişmiş ekonomiler tarafında büyüme beklentileri iyimserleşse de krizin gecikmeli etkileri ve beraberinde yüksek mali ve parasal desteklerin baskıları devam edebilecek. Küresel bazda bu anlamdaki enflasyon kaygıları ise mevcut işsizlik görünümünde belirgin düzelme olana kadar bizce daha arka planda kalacaktır” dedi.
Banka yetkilisi Yusuf Hacıibrahimoğlu da Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki payı ve gelişimine değindi. Türkiye’nin ihracat trendinin 2021 yılı için 184 milyar $ olarak ifade eden Hacıibrahimoğlu, Dünya ticaretinin ise 18.9 trilyon $ olduğunu vurguladı. Türkiye’nin bu oranındaki payının % 0.91 olduğunu vurgulayan Hacıibrahimoğlu, “İhracatımızın yarısından fazlasını Avrupa’ya yapıyoruz. İhracatımızın değerde en çok büyüdü ülkeler Amerika, Rusya ve Azerbaycan. İhracatımızın %74’ü ise beş ilden geliyor; bu iller İstanbul, İzmir, Bursa, Gaziantep ve Ankara. 2020’de toplam ihracatımız 161 milyar $’ı bulmakta” dedi.