EGİAD, Cumhuriyet Resepsiyonunda Gazeteci – Yazar – Piyano Sanatçısı Nihat Demirkol’u ağırladı.

Ege Genç İş İnsanları Derneği, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı EGİAD Sosyal Kültürel Etkinlikler Merkezi’nde düzenlediği görkemli bir resepsiyon ile kutladı. Kültür ve sanatı her zaman ön planda tutan EGİAD, Cumhuriyet Resepsiyonunda Gazeteci – Yazar – Piyano Sanatçısı Nihat Demirkol’u ağırladı. “Allaturca’nın Efelenen Büyüsü: Zeybekler” başlıklı resepsiyonda, sohbet ve piyano eşliğinde doğaçlamalar ve unutulmaz eserler, ESKEM – Eski Portekiz Sinegogu’nda davetlilerle buluştu.

Cumhuriyet Yolunda İlerlemek Boynumuzun Borcudur

Türk müziği eserlerinin piyanonun notalarıyla ölümsüz nağmelere dönüştüğü gecede, açılış konuşmasını yapan EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, Cumhuriyet’in hem toplumların hem bireylerin bağımsızlaştığı, özgürleştiği en önemli başlangıç olduğunu belirterek, “Kurtuluş Savaşı sonunda düşmandan kurtarılmış İzmir’imizdeyiz. Bu şehrin büyük yangından sonra ayakta kalmış tarihi mekanlarından birindeyiz. Kendi dilimize sahibiz; hepimiz milli eğitim sistemimizden geçerek yetiştik. Kuşaklardır yetiştirdiği bilim insanlarıyla kendi tarihini yazabilen, bunun için yabancı kaynaklara muhtaç olmayan, gururlu ve başı dik insanlarız. Aramızda kendi teknolojilerini üreten ve ürünlerini tüm dünyaya sunan ihracatçılarımız var; dünya çapında “Made in Turkey” girişimlerimiz var. Ve hep birlikte bu mevcudiyetimizi ilelebet korumaya and içmiş bir halkız. Benim için Cumhuriyet tüm bunların başlangıç noktasıdır. Bir basamağını da her gün benim tırmanmaya çalıştığım, ucu bucağı görünmeyen, göklere uzanan bir merdivendir. Ancak durmamak gerekir; tırmanmaya devam etmek, duraksayana el vermek, hep birlikte ilerlemek boynumuzun borcudur” dedi.
Ulu Önder, Çoğulculuğa ve Demokrasiye İnanmıştır

Kurtuluş Savaşı zaferinden sonra yıllarca imparatorluğun yıkıcılığıyla uğraşmış ve bağımsızlık mücadelesi yorgunu bir toplumun Cumhuriyet ve onun bağlı olduğu ilkelerle ayağa kalktığını belirten Yelkenbiçer, “Ulu Önderimiz Mustafa Kemal tek adam yönetim şeklini benimsemektense, çoğulculuğa ve demokrasiye inanarak aydınlanma yolunu seçmiş, bunları yaparken de etrafındaki zümrenin kalkınmasından çok toplumsal kalkınma prensiplerine inanmış, dış ilişkilerinde kavgadan çok diploması ve barış yolunu seçmiştir. Bugün 98. Yılında dimdik durmamızın en büyük sebebi de Cumhuriyetimizin kurucu iradesi ve prensipleridir. Bu prensiplerin ve ilkelerin çimentosu da laiklik ilkesidir” diye konuştu.

Laiklik ilkesinin içselleştirilmemesi ve toplumun hassasiyetlerini kullanarak yayılmasının engellenmesi durumunda demokrasinin sekteye uğrayacağına dikkat çeken Yelkenbiçer, “Bu durum, toplumsal eşitliğin asla sağlanamadığı, çoğulculuğun zenginlik olarak görülmesinden çok bir tehdit olarak algılandığı, toplumda kadının güçlendirilmediği bir gelecek yaratacaktır. Bu bilinçlerin olmadığı yerlerde de maalesef modern bir toplum kurmak ve demokrasimizi demokratikleştirmek imkansızdır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına doğru ilerlerken, genç iş insanları olarak bizler, bir arada birlikte yaşama kültürümüzle, Cumhuriyetin değerlerini ekonomiyi, katma değerli üretimi, eğitimi, bilimi ve sanatı, sivil toplumdaki etkinliğimizle desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Yelkenbiçer sözlerini Atatürk’ün 10.Yıl Nutku’ndan bir alıntı yaparak noktaladı: “ ‘Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mâmur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.’ Atamızın bizlere verdiği ‘Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarma’ hedefi bugün de günceldir ve hepimiz için geçerlidir. Tüm Türk Milleti’nin ortak hedefidir. Derneğimiz çatısı altında yapacağımız her işte de bize gururla yön göstermeye devam edecektir.”